top of page

İrade Eğitimi

  • Yazarın fotoğrafı: Murat Ateş
    Murat Ateş
  • 22 Ara
  • 5 dakikada okunur

Bir geçmişten günümüze, insanın kendi potansiyelini gerçekleştirme serüveni, her ne kadar irade kavramı etrafında şekillense de günümüzde bu kavramı anlamak geçmiş yüzyıllara göre çok daha karmaşık bir hal almıştır. Değişen kuşaklar ve iradeye yeniden dönüş ihtiyacı, modern zamanların getirdiği en belirgin zorunluluklardan biridir. X kuşağından Z ve Alfa kuşaklarına doğru ilerledikçe, disiplin algısı, odaklanma süreleri ve hazza ulaşma hızı radikal bir şekilde değişmiştir. Artık irade, sadece ahlaki bir erdem değil, hayatta kalma ve zihinsel bütünlüğü koruma aracı olarak yeniden ele alınmalıdır. Bu noktada insanın doğası ve kişiliği ile ilgili bazı psikolojik yaklaşımlar bize yol gösterir. İnsan zihni doğası gereği en az çaba yasasına göre çalışmaya programlıdır. Enerji tasarrufu yapmak isteyen ilkel beynimizle, uzun vadeli hedef koyan modern beynimiz arasındaki çatışma irade sorunun temelini oluşturur. Bu çatışmanın toplumsal düzeye yansıması ise Kitlesel Oblomovluk olarak adlandırılabilir. Rus edebiyatının ünlü karakteri Oblomov’un, sürekli yataktan çıkmaya niyetlenip bir türlü eyleme geçememesi bugün milyonlarca insanın yaşadığı kolektif bir sendroma dönüşmüştür. Eylemsizlik, erteleme ve karar verip uygulayamama hali bireysel tembellikten öte çağın bir hastalığıdır. Dolayısıyla, iradenin doğası üzerine kafa yormak bu hastalıktan kurtulmanın ilk adımdır. İrade, sınırsız bir kaynak değildir, tersine bir kas gibi kullanıldıkça yorulan ancak dinlenip beslendiğinde ve doğru egzersizlerle zorlandığında gelişen bir kapasitedir. Peki, irade neden eğitilmeli sorusu burada devreye girer. Çünkü eğitilmemiş bir irade, dış dünyadan gelen uyarıcılara karşı savunmasızdır. Rüzgarda savrulan bir yaprak gibi, dürtülerin, reklamların, bildirimlerin ve başkalarının taleplerinin yönlendirdiği bir hayat yaşamaya mahkumdur. İrade gücünün getirdikleri ve zayıf bir iradeye ödenen bedeller kıyaslandığında tablo netleşir. Güçlü irade, kişiye özgürlük, özgüven ve derince bir tatmin duygusu getirirken, zayıf irade, pişmanlık, suçluluk duygusu ve potansiyelin heba edilmesiyle sonuçlanır. İrade gücü ile psikolojik ihtiyaçlarımız arasında doğrudan bir bağ vardır. Maslow’un İhtiyaç Piramidi incelendiğinde, en alt basamaktaki fizyolojik ihtiyaçlardan en tepedeki kendini gerçekleştirme ihtiyacına kadar her aşamada iradenin rolü görülür. Özellikle Öz Belirleme Kuramı bağlamında, insanın özerk hissetmesi, yetkinlik kazanması ve insanlarla ilişkili olması için kendi davranışlarını kontrol edebilmesi şarttır. Gerçeklik Terapisi ise bize şunu söyler. Seçimlerimizin sorumluluğunu aldığımız ölçüde ruh sağlığımız yerindedir. Sorumluluk almak ise iradi bir eylemdir. İrade, anlam ve mutluluk arayışının merkezindedir. Anlık hazlar geçici bir keyif verse de kalıcı mutluluk ve anlam, zorlukların üstesinden gelerek ve hedeflere ulaşarak elde edilir. İrade gücü sadece zihinsel değil, biyolojik enerjimizle de ilişkilidir. İrade gücü ve cinsellik başlığı altında incelenmesi gereken konu, aslında yaşam enerjisinin yani libidonun yönetimidir. Gençlik ve yaşam enerjisi, sadece biyolojik bir dürtü olarak değil, yaratıcılığa ve üretkenliğe dönüştürülebilecek bir yakıt olarak görülmelidir. Bu enerjiyi kontrol edemeyen birey, iradesini dürtülerine teslim etmiş olur. Günümüzde iradenin karşısındaki en büyük rakip teknolojidir. İrade gücü ve teknoloji ilişkisi, modern insanın en büyük sınavıdır. Dijital araçlar, dikkatimizi çalmak ve irademizi zayıflatmak üzere tasarlanmış algoritmalarla doludur. Bu yüzden kendi kullanım kılavuzunuzu oluşturun çağrısı hayati önem taşır. Her insan, teknolojiyi ne zaman, nerede ve ne kadar kullanacağına dair net sınırlar ve pratik kurallar koymak zorundadır. Sosyal medya kullanım alışkanlıkları dopamin döngüsünü bozarak sabırsız, odaklanamayan ve sürekli onay bekleyen zihinler yaratır. Akıllı telefonun akıllıca kullanılması, cihazın efendisi olmak demektir; kölesi değil. Bildirimleri kapatmak, belirli saatlerde dijital detoks yapmak ve ekran süresini sınırlamak, iradeyi korumak için alınması gereken stratejik önlemlerdir. 


İRADE NASIL EĞİTİLİR? 

İrade eğitimi teorik bir bilgi yığını değil, pratik bir eylemdir. Bu süreç, kişinin aynaya bakmasıyla başlar. İlk kural kendini bil ilkesidir. Kendi güçlü ve zayıf yanlarını, tetikleyicilerini, hangi durumlarda iradesinin kırıldığını bilmeyen bir insan stratejiler geliştiremez. Bu yüzden irade zayıflığının tomografisini çekmek gerekir. Hangi saatlerde, hangi duygusal durumlarda, kimlerin yanındayken veya hangi olaylar karşısında iradeniz zayıflıyor? Bu sorunun cevabı iyileşmenin haritasını oluşturur. Sonraki aşama, analiz aşamasından sonra eylem aşamasıdır: Bir yerden başla. Mükemmel zamanı, mükemmel ruh halini veya pazartesi gününü beklemek, eylemsizliğin en büyük bahanesidir. Küçük de olsa bir adım atmak, ataleti kırmanın tek yoludur. Bu süreçte hayatın muhasebesini yapmak, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarıp geleceğe daha bilinçli bakmayı sağlar. Neleri başardığınızı ve neleri neden başaramadığınızı dürüstçe değerlendirmek, bir sonraki hamlenizi güçlendirir. İradeyi korumanın en etkili yollarından biri, iradeyi kullanmak zorunda kalmayacağınız ortamlar yaratmaktır. Seni ayartan şeyle arana mesafe koy ilkesi bunu anlatır. Eğer diyetteyseniz ve mutfak tezgahında kurabiyeler duruyorsa, iradeniz er ya da geç yenilecektir. Ayartıcı unsuru ortadan kaldırmak veya ona ulaşmayı zorlaştırmak irade deposunu korur. Motivasyonun düştüğü anlarda vizyon devreye girer. Gelecekteki iyi halini hayal et tekniği beynin ödül mekanizmasını şimdiden harekete geçirerek anlık zorluklara katlanma gücü verir. Şu an çekeceğiniz zahmetin, gelecekteki size vereceği gururu ve konforu düşünmek direnci artırır. İrade eğitimi süreklilik ister. Alışkanlıkların gücü, iradenin otomatik halidir. Bir davranış alışkanlığa dönüştüğünde artık onu yapmak için irade harcamanıza gerek kalmaz. Böylece kısa bir ömre uzun bir hayat sığdır ilkesi gerçekleşir; verimli ve dolu dolu yaşanan bir hayat disiplinli alışkanlıkların sonucudur. Bu yolda dikkati dağıtıcılar her zaman olacaktır. Bölünmeye ve dağılmaya rağmen devam etmek kararlılığı, başarının anahtarıdır. Modern dünya sürekli olarak dikkatinizi bölmeye çalışır, odaklı bir zihin ise en büyük güçtür. İrade bir enerji yönetim işidir. Zihinsel ve fiziksel enerjini doğru kullan uyarısı, tükenmişliği önlemek içindir. Gereksiz tartışmalar, kararsızlıklar ve endişeler iradeyi tüketir. Enerji yeniden şarj etmek için tefekkür yap, meditasyonun gücünü kullan, farkındalığını artır yöntemlerine başvurulmalıdır. Meditasyon ve tefekkür, zihni sakinleştirir, prefrontal korteksi güçlendirir, dürtülerle araya bir gözlem mesafesi koyar. Günlük hayatta önceliklendirmeyi yapmak şart. Yapman gereken işin önemini düşün ve hazza hayır demeyi bil. Önemli işleri erteleyip keyif verici ama önemsiz işlere yönelmek irade zayıflığının en net göstergesidir. Hazza hayır diyebilmek kas geliştirmek gibidir; her hayır deyişinizde irade kasınız biraz daha güçlenir.


İRADE NASIL EĞİTİLMEZ?

İrade eğitimi hassas bir süreçtir ve yanlış yöntemler kaş yaparken göz çıkarabilir. İradeyi güçlendirmeye çalışırken yapılan en yaygın hataların başında insanın kendine hakaret etmesi ve kendini değersizleştirmesidir. Eğer iç sesiniz sürekli sizi aşağılıyor, aptal veya tembel olduğunuzu söylüyorsa, bu durum motivasyon değil, stres ve utanç yaratır. Utanç duygusu da iradeyi tüketir ve kişiyi kaçış davranışlarına, yani daha fazla tembelliğe veya bağımlılığa iter. Kendine şefkat göstermek, hatayı görüp düzeltmek için kendine hakaret etmekten çok daha etkili bir yöntemdir. Bir diğer büyük hata, aşırı katı olmak ve esneklik payı bırakmamaktır. Mükemmeliyetçilik iradenin düşmanıdır. Hiçbir zaman hata yapmamayı hedefleyen bir plan ilk hatada çökmeye mahkumdur. Ya hep ya hiç mantığıyla hareket etmek bir kere diyeti bozunca tüm paketi yemeye benzer. Oysa esneklik, fırtınada ağacın kırılmamasını sağlayan esneme payı gibidir, düştüğünüzde kalkıp devam edebilme becerisidir. Hayat bir bütündür ve denge üzerine kuruludur. Bir alanda yoğunlaşırken ötekilerini ihmal etmek sürdürülebilir bir başarı getirmez. Sadece kariyere odaklanıp sağlığı veya aileyi ihmal etmek, uzun vadede iradeyi de çökerten krizlere yol açar. İrade eğitimi hayatın tüm alanlarını kapsayan bütüncül bir gelişim olmalıdır. Sabırsızlık, modern insanın en zayıf noktasıdır. Kısa bir süre içinde büyük değişimler beklemek, hayal kırıklığının garantisidir. Yıllar içinde oluşmuş alışkanlıkların ve zihinsel farkındalıkların birkaç günde değişmesini beklemek gerçekçi değildir. Değişim sabır, istikrar ve zaman ile mümkün olur. Tohumu ektiğiniz gün meyvesini yemezsiniz. Süreci sevmek ve küçük ilerlemeleri kutlamak gerekir. 

           Son olarak, eylemden kopuk hayaller kurmak tehlikelidir. Sadece hedef belirlemek ya da her hedefimizi paylaşmak yanıltıcı olabilir. Psikolojik araştırmalar, hedefleri başkalarıyla paylaşmanın, beyinde o hedefe ulaşılmış gibi bir tatmin yarattığını ve eyleme geçme motivasyonunu düşürdüğünü gösteriyor. Sosyal medyada yapacaklarını anlatmak yerine, sessizce yapmak ve sonucu göstermek iradeyi daha diri tutar. Hedef belirlemek önemlidir ama hedef, bir eylem planı ve disiplinle desteklenmediği sürece sadece bir temennidir. Dolayısıyla irade eğitimi, insanın kendini yeniden inşa ettiği kompleks ama bir o kadar da ödüllendirici bir süreçtir. Bu süreçte doğru stratejileri uygulamak kadar yanlış tutumlardan kaçınmak da hayati önem taşır. Kendini tanıyan, sınırlarını bilen, teknolojiyi yöneten, düşse de kalkmasını bilen, kendine şefkatle yaklaşan bir irade, hayatın fırtınaları karşısında sarsılmaz bir kale gibi duracak.

 
 
 

Yorumlar


Yazarımız olmak istersen bize kendini tanıtan bir mesaj gönderebilirsin.

Yazın, editörlerimizce incelenerek yayın politikalarımıza uyduğu takdirde bir sonraki sayıda yayınlanır.

Aktif olarak öğrenci değilseniz lütfen belirtin.

Örnek Yazınızı veya Şiirinizi Yükleyin.

Öğretmenin, öğrencinin, yazarın, düşünenin, sorgulayanın buluşma alanı KÜLLİYAT ©

bottom of page